19103.

burda olmanın en güzel ikinci tarafı belki de pandora. akşamdan beri burda olmanın en güzel birinci ve üçüncü taraflarını düşünüyorum ama bir türlü bulamıyorum. sanırım buranın, bu odanın, sadece en güzel ikinci tarafı var. odanın bomboş olması güzel aslında. mesela yorulana kadar 2 metre çapındaki bir çember üstünde koşabilirm istersem. hatta koşabilirim istersem. kocaman dolabın içine girip saklanabilirim. ya da yatakta oturup o boşluğa olta atabilirim. belki balık gelir? gelmez mi? bir bardak suyum var baş ucumda. yarısını içsem, diğer yarısını döksem, o zaman balıklar gelir bence kesin. gelse iyiydi işte. ilk şarkı olarak bana sparks'ı uygun görmesi bile onu en güzel ikinci şey yapar bence. balık olsa, onu en güzel birinci şey seçebilirdim. ama yok işte. 

*

63

Bilmiyorum seninle sonumuz ne olacak. Belki bu aşk ölümsüz, belki yarım kalacak. Hergün değişiyorsun, avutuyorsun beni; bir bilmece gibisin, çözemedim ben seni. Seninle başım dertte, ne yapsam bilmiyorum. Canımdan bir parçasın, sökü patamıyorum. Hişt hadi dans edelim hehe.

*az kaldı sevgilim.

jj.

burası soğuk
hem geniş hem soğuk.
kapı açılsa şimdi,
girsen içeri.
boşlukta ateş yaksak
üstünde kestane, altında patates.
terliklerimden utanmaz,
koşar sana kar toplardım
bembeyaz.
o kardan sana çay yapsam
işte her zamankinden
biraz adaçayı, biraz da ıhlamur
yok ben içmem, tadı çirkin.
çayından renk renk dumanlar çıksa
tavanı delip geçen
her delikten bir yıldız düşse
sonra ışıklar sönse, ateş kararsa
bir tek yıldızlar yansa
biz de uyusak öylece.

bir de şarkı çalsa.


* gelsen.

61

2009'un ilk ve son şarkısını şuradan indirebilirsiniz.

İyi yıllar :)

ssh.

iki gündür last.fm'e yani internetlerin %80'inine giremiyorken, hazır şirket söylenmelerimizi duyup kısıtlamaları kaldırmışken siz değerli kereviz okuyucularına internetlerimizin gelmesinin verdiği o ilk heyecanla bir şarkı şey edeyim istedim. şey edeyim derken de böyle anlamsız uzun bir cümle kurdum. tanrı beni bağışlasın. işte kereviz'e bi şarkı koyayım dedim.

last.fm'in olmayışı beni iki günde bilgisayarımda olan toputopu dört bilemedin yedi albümün tamamını bindokuzyüz defa dinlemeye mecbur etti. ben bunlardan nuspirit helsinki'yi uygun gördüm. şöyle buyrun:

nuspirit helsinki - orson (album mix)


* kalktım sana kek yaptım.

59

Gönüllerin şampiyonu Fairuz Derinbulut yeni kaset yapmış. Bassçıları Rıza'yı kahve içmek için kandırdığımda elinde bir pilli seksenler teybi ve bir kaç altmışlık kaset ile geliverip beni müziğe boğdu. O arada kahvem soğudu falan ama, ne yapalım artık. Albümün ismi Arabesk, şarkılar bilinen arabesk hitlerinin yeniden yorumlanmış halleri. Ben vokallere ve düzenlemelere bayıldım.

Acı Gerçekler isimli şarkılarını buradan yakınız. Afiyetler olsun.

anne keki misin nesin, afacan.

yüz.

kereviz'i unuttuk sandınız değil mi? evet evet öyle sandınız. sen, yeşilli! sen de öyle sandın, kabul et.

unutmuş gibi görünebiliriz ama aslında unutmadık. sadece yazmaya fırsatımız olmadı. tüm yaz boyunca deniz kenarında güzel şarkılar dinleyerek kereviz'i ve siz değerli okuyucularımızı düşündük durduk, yemin ederim. yok etmem ama siz yine de inanın söylediklerime. deniz kenarında internetler çekmediği için bir türlü yazamadık. biz de teselliyi bira bardaklarında, pattes tabaklarında aradık durduk. son pattes için kavga ederek zamanın geçmesini kolaylaştırmaya çalıştık. oldu mu? olmadı tabii ki. kereviz'e yazmanın tadı hangi patteste var allah aşkına?

dilimizde yeni şarkılar, aklımızda yeni fikirlerle geldik işte. siz şimdilik island blues ile idare edin ve bizden haber bekleyin.

oscar için geliyor:

koop - koop island blues


* şşşttt, oscar uyuyor.