47

Geçtiğimiz haftasonu sevdiceğim Çarli Pol, evladımız Brus ve bendeniz silgi, tatile gittik. Internet'ten bulduğumuz bir takım fotoğraflar ve ikimizde de aynı yoğunlukta nükseden "gidelim buralardan, dayanamıyorum" dürtüsü bizi neredeyse üç saniyede oraya ışınladı. Sevgilim Çarli Pol'ün gerçek adı Paul Allen olduğu için para zaten elimizin kiri bile değildi. En pahalı restoranlarda en pahalı yemekleri yedik, şaraplar rakılar su gibi aktı. Bu en pahalı restoranlardan birinde oturmuş balıklarımızın gelmesini beklerken, Çarli Pol salatanın suyuna kızarmış ekmekleri banmaya çalışıyordu; ben de denizin ufuk çizgisine gözlerimi dikmiş, sigaramdan derin ve çok cool nefesler çekiyordum. İşte tam o sırada bir şey oldu: İbrahim Tatlıses karşımızdaydı. Gülümseyerek bize bakıyor, Çarli Pol'ün iştahla sıyırdığı meze tabaklarından gözünü alamıyordu. Kadehimi yavaşça masaya bıraktım, ayağa kalkar gibi yaptım, İbrahim hemen geldi sandalyemi çekti, "sağol canım" dedim, avcuna beş yetele sıkıştırdım. İnanmazsınız, gözleri doldu. "Neyin var İbrahim? Geç otur, ahtapot ye biraz aslanım, gan yapar" dedim. Minnetle gözlerime baktı. Çarli Pol'le de göz kontağı kuracaktı lakin o esnada Çarli Pol kafasını patlıcan salatası tabağına soktuğu için bu pek mümkün olmadı. Usulca arkasını döndü ve şu şarkıyı patlattı:

İbrahim Tatlıses - Yalnızım Dostlarım

Bunu beğenmeyen aristokrat kardeşlerimiz için Scorpions söylüyor: Wind of Change.


Not: İbrahim bu yazıyı okuyorsan, lütfen bir daha o gömleği giyme. Çarli Pol senin yüzünden depresyonda, "Bir insan bunu kendine nasıl yapabilir"den başka bir şey söylemiyor günlerdir. Kendini yemeğe verdi. Sevgiler.

tatil arkadaşım, en iyi arkadaşım.*

3 yorum:

gömlek yoksa pembe değildi de çingene pembesi miydi?

ben bi de bu kelme doğrulama zımbırtısının!!!!9 tane harf girdim, 9 doğurdum.

bi de ohhh bee! :)

tutun kollarımdan düşerim şimdiiii, yalnızım dostlarım yalnızım yalnız..halini sıkça yaşadığım şu günlerde iyi ki varsın silgi demekten kendimi alamıyorum. şarkı gibi kendi içimde çelişiyorum işte, yalnızım ile dostlarım aynı cümle içinde geçtiğinde kafa karıştırıcı olmuyor mu? sen hiç gitme silgi emi.

meticim gömleğin rengi o kadar gözümü aldı ki, allah seni inandırsın şu an ne renk olduğunu hatırlayamıyorum. adeta hafıza yitimi.

elenchus merhaba. seni okudum, blogunu okudum. seninle tanışmak ve gerekirse arkadaş olmak isterim. çok ısrar edersen evinin kadını olurum. elli yeteleye bakar.

Yorum Gönder