onsekiz.

sevgili sevgilim,

günlerden çarşamba, hava yağmurlu, sevgilin "emrah saçlı".

on sekiz yıl sonra böyle salak bir yazı okuyacağını tahmin etmeden on sekiz yıl önce bugün doğdun sen.

hatırlamazsın şimdi, o zamanlar sarışın mavi gözlüydün. sonra renksiz gözlerden sıkılmış olacaksın ki yavaş yavaş renk geldi gözlerine. önce koyu yeşil, sonra su yeşili ve en son kahverengi. evet sevgilim, senin gözlerin kahverengi, kabul et artık bunu. ilk gtalk konuşmamızda "gözlerim mavi" dediğinde gözlerinin gerçekten mavi olduğunu düşünmüştüm. itiraf etmeliyim ki mavi olmadıklarını gördükten sonra senin hala onların mavi olduklarını sanıyor olmana uzun süre alışamadım. ama insan nelere alışmıyor ki?

sana doğum günün münasebetiyle daha romantik bir şeyler yazmayı elbette ben de çok isterim. ancak istiklal'de gecenin bir yarısı el ele yürürken dondurma yiyerek üstümüze üstümüze gelen romantik çiftleri görüp iç geçirişlerime aldırış etmeden "kız gel şu ali usta'dan birer içli köfte çakalım" dediğinde şuramdan bir şeyler kopup gitti yemin ederim. o zamandan beri ne bir şiir yazabiliyorum ne de bir romantik an yakalayabiliyorum, ki bilirsin normal zamanlarda ne kadar romantik olabileceğimi.

bugün on sekizinden gün aldın sen, yaşlandım diye üzülme sakın. on sekiz, insanın sevgilisiyle mutlu mesut geçirebileceği en güzel yıllardan sadece biri. hele de sevgilisi otuzikiden gün almamış, aylık net maaşı yedi fakir aileyi geçindirecek güçte olan olgun bir baysa... biliyorum, senin yazında kendime pay çıkarmam hoş değil. ama ne olacak ki? az da olsa senin ışığından faydalanıyorum işte.

ben iş yerinde, sen evde uyurken yazıyı sonlandıracak bir şarkımın olmadığını farkediyorum. ne kadar üzücü. oysa "uyku kardeşim" ne yakışırdı buraya. olsun, akşam koyarım buraya.

* iyi ki benimsin.

3 yorum:

suçlamalara cevap vermek istiyorum:

1) gözlerimin mavi olmadığını biliyorum, petrol yeşili olmalarından gurur duyuyorum.

2) yaşımın 18'e indirgenmesine gerek yok, bu tür esprilerden hiç hoşlanmam iyacp. 22 yaşında olmak bence hiç de korkutucu bir şey değil.

3) evet içli köfteyi aldırdım. bunda ne var? ne var bunda, ne var? iki lokmada "yutan" sen değil miydin? aynı sen, bana daha dün çok romantik bir şiir yazmadın mı? bu şiiri buradan okuyucularımızla paylaşmak da istiyorum ama akşam eve gelince beni döversin diye korkuyorum benim romantik sevgilim.

4) paran yok, bunu ikimiz de biliyoruz. kendini kandırma artık.

5) madem yazı yazıyorsun, şarkını geceden hazırlayacaksın ve kendine mail atacaksın. bahaneler hiç hoş değil. bu ders iyi çalışılmamış, otur üç.

6) seni çok seviyorum.

mutluluğunuz potansiyel mutsuz çiftlere de ışık tutuyor. tutmuyorsa bile tutsun lütfen.

bence sevgilin hala 16.5. o ayrı.

siteniz ve renkleri gözlerimde ince uzun siyah birbirine paralel yatay cizgiler olusturuyor, sirf bu sebeple sizden nefret edebilirim. etmiyorum o ayri, hala gelicem ev hediyesi alicam su cok ovdugunuz yemeklerden yiycem. kendimi bogmak istiyorum. operim.

Yorum Gönder